Uzmanlar karbonhidrat, hindistan cevizi yağı da tereyağı tüketimi konusunda fikir ayrılıkları yaşayabilir. Ancak zeytinyağı, yeşil yapraklı sebzeler gibidir; hemen herkes sağlıklı olduğu konusunda hemfikir.
Zeytinyağı Sağlıklı Mıdır?
Zeytinyağı, en sağlıklı yağlardan biri olarak kabul edilir. Kalp sağlığını olumsuz etkileyen kötü kolesterol seviyelerini düşüren yüksek miktarda tekli doymamış yağ içeriğine sahiptir.
Zeytinyağı, sağlıklı kabul edilse de, tüm zeytinyağların eşit üretilmediği unutulmamalıdır. En kaliteli ürünü bulma konusunda bilmeniz gereken şeyler düşündüğünüzden daha fazla olabilir. İyi bir başlangıç yapmak için, genellikle zeytinyağı şişelerinin üzerinde yer alan “sızma” kelimesinin ne anlama geldiğini öğrenebilirsiniz.
Zeytinyağı Nasıl İşlenir?
Bir şişe zeytinyağı üzerinde görebileceğiniz 3 anahtar terim vardır:
- Rafine: Rafine zeytinyağı, preslendikten sonra bir üretime daha tabi tutulur. Bu işlem, kimyasallar ve ısının varlığını da içerir. Bazı rafine zeytinyağlarında, diğer bitkisel yağ türleri de kullanıldığından yağın kalitesi düşmektedir.
- İşlenmemiş: İşlenmemiş zeytinyağı, herhangi bir ısı ya da kimyasal işlem olmaksızın üretilmektedir. Bu nedenle, daha kaliteli kabul edilir.
- Soğuk Sıkım: Soğuk sıkım, zeytinyağı üretiminde en az işlenen ve en doğal yöntemdir. Bu nedenle, soğuk sıkım zeytinyağların kalitesi ve fiyatı da daha yüksektir.
Salata İçin En İyi Zeytinyağı Hangisi?
Sızma zeytinyağı, dahil olduğu yere güçlü ve acımsı bir tat kattığı için, salata sosları için en iyi seçim olacaktır. En sade salata sosları bile, yüksek kaliteli sızma zeytinyağı ile daha lezzetli hale gelebilir.
Kaliteli Zeytinyağı Nasıl Seçilir?
Sızma zeytinyağı; ısı ya da kimyasal eklenmeden, mekanik yollarla elde edilen bir zeytinyağıdır. Yapılan çalışmalar, sızma zeytinyağın genel sağlık için en kaliteli zeytinyağı olduğunu gösterdi.
Sızma, zeytinyağına özgü bir terimdir. Yağın, soğuk olarak preslendiği anlamına gelir. Bu anlam, en asidik ve en saf yağ olduğunu göstermektedir. Bunun sonucunda da, hem en kaliteli yağ hem de en iyi tat ortaya çıkmaktadır. Ancak, bakılması gereken tek şey bu değildir.
Yüksek kaliteli zeytinyağı seçimi için 5 temel faktör aşağıda listelenmiştir:
Isı, ışık ve hava için zeytinyağın düşmanları denilebilir. Koyu renkli şişede olması, yağı ışıktan koruyacağından, koyu renkli şişe tercih etmek iyi bir fikirdir. Ancak, şeffaf bir şişe her zaman kötü bir şey değildir.
Dünya genelindeki en kaliteli zeytinyağlarından bazıları şeffaf şişelerde paketlenmektedir. Ancak, sonrasında kutularda saklanmaktadır. Şişenin içine konulduğu bu kutular, yağı ışığa karşı korumaktadır.
Bu detay, aynı zamanda zeytinyağı, mutfağın güneş alan bir köşesinde saklamamanız gerektiği anlamına gelir. Böyle olursa, yağ kötüleşebilir. Bununla birlikte; şişenin üzerinde herhangi bir sızıntı belirtisi, toz ve yağın rengi de kontrol edilmelidir. Her biri, yağ kalitesi hakkında fikir vermelidir.
Zeytinyağı alışverişi yaparken, eğer tadına bakma şansınız olursa, bunu yapmanız önemlidir. Yemek alırken tadını beğenmiyorsanız, günün sonunda bunun ne anlamı olabilir?
Acı bir tat ya da keskinlik hissederseniz, bu iyi bir şeydir. Bu, aslında yağın antioksidan içeriğinin yüksek olduğunun bir işaretidir. Keskinlik, boğazda acılık hissettirmesidir. Dolayısıyla, polifenol içeriği yüksek bir zeytinyağı arıyorsanız, acı olanları aramalısınız.
Kaliteli zeytinyağın tadı, yiyeceklerle son derece iyi eşleşir. Bazılarında, biberli ve meyveli notalar fark edilebilir. Ancak, ekşilik fark ederseniz ya da kötü bir koku varsa, küflenmiş olma ihtimali yüksektir.
Bu ekşi koku, yağın uzun süre sıcaklığa ya da havaya maruz kaldığını gösterebilir.
Bir market rafında yer alan diğer gıda ürünleri gibi, zeytinyağı da bir son kullanma tarihine sahiptir. Zeytinyağın en iyisi taze olanıdır; bu nedenle, üzerinde tarih olması önemlidir. Tarih, uygun saklama koşulları altında yağın bu tarihin sonuna kadar sızma olacağı anlamına gelir. Ancak, üzerinde tarih olmaması, taze olmayan bir zeytin yağı satın alma riskini almak anlamına da gelmez.
Üzerinde hasat tarihi varsa, kalitesi daha yüksek olabilir. Üzerinde üreticinin adı ya da kullanılan zeytin çeşidi yazıyorsa, yasal olarak üretilmiştir. Daha fazla ayrıntı bilmek daha iyidir.
Natürel sızma zeytinyağının riviera zeytinyağına tercih edilmesinin bir diğer nedeni de; yağın işlenmediği anlamına gelmesidir. Şişenin üzerinde sadece “zeytinyağı” yazıyorsa ya da “sızma” yazmıyorsa, işlenmiş olma ihtimali yüksektir.
- Polifenol seviyelerine dikkat
Kaliteli zeytinyağı seçmenin temel amacı, en sağlıklı yağı elde edebilmektir, değil mi? Bu nedenle; bir zeytinyağının tadına bakarken; daha yüksek polifenol seviyelerine sahip olup olmadığını anlamak için, yağı tek başına tatmak gerekir. Tadına baktığınızda; acımsı ve keskin bir tatla karşılaşmalısınız. Yağda daha fazla keskinlik varsa, genellikle daha fazla polifenol içerdiğinin bir işaretidir.
Kısacası, acı ve keskin bir tadı olan zeytinyağlarını aramalısınız. Çünkü bunlar, polifenol içeriği daha yüksek olanlardır. Ancak, tadına baktığınız zeytinyağının biberli ya da acı olmadığını fark ederseniz endişelenmeyin; bunlar da sağlıklıdır. Daha az keskin bir tat, daha düşük kalitede olduğunu göstermez. Zeytinyağı, hafif ve lezzetli olabilir. Yalnızca, yüksek polifenol içeriğine sahip değildir.
Sonuç olarak, natürel sızma zeytinyağın sağlık yararlarından faydalanmak istiyorsanız, şişenin üzerindeki etiketleri kontrol ettiğinizden emin olun. Bir kez doğruyu bulduğunuzda, buna değdiğini göreceksiniz!
Zeytinyağın Kokusu ve Tadı Nasıl Olmalı?
Kaliteli bir sızma zeytinyağı; taze, yeşil, biberli bir tada ve keskin bir aromaya sahip olmalıdır. İşlemlerine bağlı olarak farklı bir tat bırakabilir. Zeytinyağı şişesini açtığınızda, sizi biraz yoğun bir koku karşılar. Kaliteli zeytinyağları ağızda hoş bir tat bırakır ve yemeklere lezzet katar.
Bi’Zeytin ailesi olarak, sizler için kaliteli zeytinyağının hakkını vermeye gayret ediyoruz. Gerek sağlığınız, gerekse damak lezzetiniz için bir tık uzağınızdayız. Ürünlerimizi incelemek için görsellere veya www.bizeytin.com/bi-zeytin linkine tıklayabilirsiniz.