Vücudumuzdaki hücre ve dokuların yaşam sıvısı olarak kabul edilen yağlar, insanın yaşamını devam ettirebilmesi için ihtiyaç duyduğu enerjinin de kaynağıdır ve yağların soğuk sıkım yöntemi ile elde edilmiş olması önem taşır. Çünkü soğuk sıkım zeytinyağları, içerdiği sağlık bileşenleri ile vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir, hormon gelişiminden kalp sağlığına kadar pek çok konuda kaliteli yağ dokusu ve hücre gelişimi sağlar.
Bu noktada; sağlıklı yaşamın temel taşlarından birini oluşturan zeytinyağının, insan beslenmesinde en sağlıklı bitkisel yağ olarak sofralarımızın baş köşesinde yerini alması ve lezzetinin yanında faydalarını da hatırlatmak isteriz.
*Ölüm Riski Üzerindeki Etkisi: Yapılan bir meta analize göre oleik asidin ölüm riski üzerinde büyük bir etkisi vardır. Genel olarak ölüm riski oranını %9 azaltmakla birlikte, kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölüm riski üzerinde %9, kansere bağlı ölüm riski üzerinde %6, Parkinson ve bunamaya bağlı ölüm riski üzerinde %13 bir azalma sağlamaktadır. (1)
*Anti Enflamatuar Etki: Zeytinyağında bulunan fenolik bileşikler, antioksidan etkileri yoluyla iltihaplı kaskad ile etkileşime girebilir. Bu etkileşim, temel olarak, enflamasyonu süpürme yeteneklerinden kaynaklanmaktadır ve hücresel hasarı önleyici etkisi vardır.
Zeytinyağındaki tekli doymamış yağ asitleri (MUFA), hücreyi enfeksiyon başlatan moleküllere karşı daha az duyarlı hale getirerek anti enflamatuar etki sağlamaktadır. (2)
Zeytinyağının ana bileşenlerinden olan oleik asit, immün hücrelerin aktive edilmesinde rol oynayan antiinflamatuvar bir yağ asididir. Araştırmalara göre oleik asit yönünden zengin bir beslenme sistemi, iltihaplanma ile ilişkili hastalıklarda yararlı etkilere sahiptir. (3)
*Kemoprotektif Ve Antitümoral: Zeytinyağının kemoprotektif özellikte olduğu, viral enfeksiyon ve kanser gelişimine karşı koruma sağladığı ve ayrıca kardiyovasküler hastalıklara karşı koruyu özelliği bulunmaktadır.
Oleik asit antitümoral bir karektere sahiptir ve karsinom hücre gelişiminde rol oynayan sistemlerin bloke edilmesinde rol oynar. Çok sayıda çalışma ile, oleik asidin tümör hücresi çoğalmasını ve metastaz oluşumu üzerinde engelleyici bir özellikte olduğunu kanıtlanmıştır. (4)
*Meme Kanseri: San Francisco’da 1.703 meme kanseri hastasında ve 2.045 kontrolde gerçekleştirilen yeni bir çalışmaya göre, oleik asit açısından zengin zeytinyağı kullanımının, hidrojene yağlara kıyasla meme kanseri riskini azalttığı kanıtlanmıştır. Bu etki zeytinyağının antioksidan özellikte olan fenolik bileşenleri yüksek miktarlarda içermesi ve bu sayede oksidatif hasar üzerinde koruyucu bir etkiye sahip olması ile ilişkilidir. (5)
Ayrıca yapılan çalışmalarda zeytin yağının içerisinde bulunan oleik asit maruziyetinin göğüste kanser oluşumu sağlayan gen sekanslarını bloke ederek göğüs kanserine karşı koruyucu olduğu bildirilmiştir. (6)
*Doğurganlık: Oleik asidin kadın doğurganlığını desteklediği bilinmektedir. Dişi germ hücresi büyümesi ve gelişimindeki büyük bir rolü vardır, bu nedenle oosit ve erken embriyo gelişiminde önemli rol oynamaktadır. (7)
*Bi’Görüş:
Nerdeee o eski zeytinyağları? Aaa buradaymış. Hatta on bin yıldır buradaymış, değişmemiş. Kadim meyvenin genlerimize işlemiş lezzet tadını biliyoruz elbette ancak bilimimiz ilerledikçe de her gün ayrı faydasını keşfediyoruz. İçerisindeki yağın türü ve bulunan antioksidanlar ile de kalp ve damar sağlığını koruduğu bilimsel olarak da tescil edilmiş tek besin. Her gün belirli bir miktar tüketerek damar tıkanıklıkları için risk oluşturan kötü kolesterol değerlerini azalttığı da ispatlanmış. Sahip olduğu diğer içeriklerle daha bir sürü vücut sistemine de faydaları olan bu besinin yakışmadığı yer de pek yok gibi. Yeni lezzeti de faydasıyla yarışır desek yanlış olmaz.
Op.Dr. Fatih Gökalp - Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
|