Akdenizlilerin hayat ağacı olarak da bilinen zeytin ağaçları, en güzel haliyle Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde yetişmektedir. Zeytin ağacının yapraklarından mükemmel çaylar yapılabildiği gibi zeytin yaprağı özütünün elde edilmesiyle takviye olarak da kullanılabilmektedir. Her mevsim yeşil kalan bu güzel ağaçların yapraklarına yılın her zamanı ulaşmanız mümkündür.
Akdeniz ülkelerinde yaşayan insanlar, zeytin ağacı yapraklarına uzun yıllardır hem beslenme düzenlerinde hem de geleneksel tedavilerinde yer vermektedir. Zeytin yapraklarında oleacein ve oleuropein gibi polifenoller bulunmaktadır. Polifenoller, bitkilerde doğal olarak bulunur ve bunların, kalp hastalıkları ile kanser gibi sağlık sorunlarına karşı koruma sağlamaya yardımcı olabileceği bilinmektedir. Zeytin ağacı yapraklarının faydalı olmasına neden olan esas içeriğin polifenoller olduğu düşünülmektedir.
Zeytin yaprakları, Akdeniz diyetinde önemli bir yer tuttuğu için bu konuya yönelik olarak yapılan çalışmalar bulunmaktadır. Araştırmalar, Akdeniz diyeti uygulayan topluluklarda hastalık ve kanser ile ilişkili ölüm oranlarının daha az olduğuna dikkat çekmektedir. Akdeniz diyetinin bu olumlu etkisinin bir kısmının, zeytin yapraklarının güçlü ve sağlığı destekleyici faydalarından kaynaklandığı bilinmektedir. Zeytin yaprağında bulunan besinler, bağışıklık sisteminizi destekleyen iyi birer antioksidan kaynağıdır.
Zeytin yapraklarında da yer alan antioksidanlar, hastalığa neden olan hücre hasarıyla savaştıkları için pek çok hastalığa yakalanma riskinizi azaltırlar. Ancak zeytin yaprağında bulunan bu antioksidanların tek etkisi hücre hasarıyla savaşmakla sınırlı değildir. Bu antioksidanlar, çeşitli sağlık sorunlarıyla savaşmanız konusunda da yardımcı olmaktadır.
Zeytin Ağaçlarının Kısa Bir Tarihçesi
Zeytin ağaçları, yavaş büyüyen ve zor koşullara karşı dayanıklı olan ağaçlardır. Lübnan’da 6000 yaşında olan zeytin ağaçlarına dair kayıtlar bulunmaktadır. Bildiğiniz gibi zeytin dalı uzun zaman boyunca barışın sembolü olarak görülmüştür. Zeytin ağacı aynı zamanda hayat veren bir ağaç olarak görüldüğü için insanlar bu ağaca saygı göstermiştir. Milattan önce37 bin yılı gibi eski bir tarihe ait zeytin ağacının günümüzde fosilleşmiş kalıntıları bulunmaktadır. Zeytin ağaçlarını diken ilk uygarlığın M.Ö. 3000 civarında Girit’te yaşamış olan Minos Uygarlığı olduğu düşünülmektedir.
Zeytin Yaprağı Çayının Faydaları
Ürünü almak için ; https://www.bizeytin.com/bizeytin-zeytin-yapragi-cayi
Zeytin yaprağı çayının kalpten beyne kadar vücudun çeşitli yerlerinde pek çok fayda sağladığı bilinmektedir. Zeytin yaprağında bulunan aktif bileşenler yalnızca antioksidan ve antienflamatuar faydalar sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda kan basıncını düşürme, kan şekeri seviyelerini düzenleme ve kolesterolü azaltma gibi pek çok iyileşme sağlamaktadır. Zeytin yaprağının sağladığı bu faydalar diyabet, hipertansiyon, kalp krizi ve felç riskini azaltabilmektedir.
Tıp ve tıp ile ilgili biyomedikal alanlarda hazırlanmış makaleler ile araştırmaların yer aldığı bir veri tabanı olan PubMed’de zeytin yaprağının faydalarıyla ilgili çok sayıda çalışma yer alıyor. Bu çalışmalarda zeytin yaprağında bulunan polifenoller ön plana çıkıyor. Zeytin yaprağındaki polifenolleri inceleyen çalışmalardan biri “Polyphenols benefits of olive leaf (Olea europaea L) to human health (Zeytin yaprağındaki polifenollerin insan sağlığı üzerindeki faydaları)” olarak karşımıza çıkıyor. Çeşitli üniversitelerden bir araya gelen araştırmacıların hazırladığı çalışmada zeytin yapraklarında bulunan polifenollerin, insan sağlığı üzerindeki faydaları inceleniyor. Çalışmanın sonucuna göre zeytin yapraklarında bulunan fenolik bileşikler, özellikle de oleuropein, antioksidan ve yüksek kan basıncını, kan şekerini, kolesterolü düşüren ve kalbi koruyan etkiler ile ilişkidir. Ayrıca yapılan çalışmalar, oleuropeinin, kemik iliği travmasında anti-enflamatuar olarak ve obezite tedavisinde destek olarak kullanıldığını göstermektedir.
Zeytin yaprağının sağlığımız üzerinde sağladığı faydaları daha detaylı bir şekilde aşağıda okuyabilirsiniz.
Zeytin yapraklarının, hücrelerde salgılanan insülini düzenleyerek tip 2 diyabeti engellediği keşfedilmiştir. Tip 2 diyabette vücudun şekeri yakıt olarak düzenleme ve kullanma şekli zarar görür. Kan akışında çok fazla şeker dolaşması ise kronik bir sağlık sorunu olan tip 2 diyabete yol açar. Zeytin yapraklarının tip 2 diyabet üzerindeki etkilerini göstermek üzere 2013 yılında Yeni Zelanda’daki Auckland Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada orta yaşlı 46 katılımcı incelendi. 12 hafta sonunda zeytin yaprağı özütü kullananların insülin hassasiyetlerinde ve pankreas yanıtlarında iyileşme olduğu görüldü. Bu iki faktörde iyileşme görülmesi, tip 2 diyabet konusunda önemli farklar yaratmaktadır.
Virüslerle savaşmaya yardımcıdır
Zeytin yaprağının antiviral özellikleri, bazı virüs türlerini tedavi etmede kullanılmaktadır. Laboratuvar incelemeleri sonucunda zeytin yapraklarının uçuğa, öpücük hastalığına ve rota virüsüne karşı etkili olduğu ve aynı zamanda grip ve HIV konusunda da yardımcı olabileceği görülmüştür.
Trigliseridi ve tansiyonu düşürür
Çok sayıda araştırma, zeytin yaprağının hipertansiyon yaşayan kişilerde kan basıncını azaltabileceğini göstermektedir. Tansiyon ilacı kullanıyorsanız, kan basıncınızın çok fazla düşmemesi için zeytin yaprağı çayı ya da özütü kullanırken dikkatli olmanız gerekir.
Zeytin yaprağındaki bileşenler, kan damarlarının gevşemesini ve genişlemesini de sağlayabilmektedir. Bu sayede trigliserit seviyeleri düşer. Trigliserit seviyelerinin yüksek olması, atardamarları sertleştirebileceği ve kalp krizi ile felç riskini arttırabileceği için trigliserit seviyelerini kontrol altına almanız önemlidir.
Kilo kontrolünde yardımcı olur
Zeytin ağacı yapraklarında bulunan bileşenlerden olan oleuropeinin, kilo artışını engellemeye yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Oleuropein, kalp sağlığını korumanın ve tip 2 diyabete karşı koruma sağlamanın yanı sıra kilo vermeye de yardımcı olabilmektedir. Zeytin yapraklarının obeziteyi engellemesinin nedeninin, kilo alımını etkileyen gen ifadesini düzenlemesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Zeytin yaprakları ayrıca yemeyi azaltma konusunda da yardımcı olabilmektedir.
Soğuk algınlığı ve griple savaşır
Grip geçirdiğiniz zaman zeytin yaprağı çayı içmeniz ya da özütünü kullanmanız durumunda hastalık süreniz kısalabilir. Çünkü zeytin yaprağında bulunan bileşenler, virüs parçacıklarındaki proteinle etkileşime girer ve virüslerin bizleri etkileme yeteneklerini azaltır.
Ayrıca zeytin yaprağındaki fagosit adı verilen hücrelerin, vücudumuzda bulunan bakteri ve virüs gibi zararlı parçacıkları yok etme sürecini uyardığı görülmüştür. Bununla birlikte bazıinsanların ifade ettiklerine göre zeytin yaprağı çayı ile gargara yapmak, büyük ihtimalle iltihaplanmayı azaltma özelliğinden dolayı boğaz ağrısını hafifletmektedir.
Kolesterolü düşürür
Zeytin yaprağının kolesterol seviyelerinde iyileşme sağladığını gösteren araştırmalar bulunmaktadır. Bilimsel makalelerin yer aldığı bir platform olan Wiley Online Library’de 2008 yılında yayınlanan ve insanlar üstünde yapılan bir araştırmada sağlıklı yaşam tarzı tavsiyeleriyle birlikte zeytin yaprağı özütü kullanan 40 tek yumurta ikizi üzerinde bu takviyenin etkileri gözlemlendi. 8 haftanın sonunda zeytin yaprağı özütü kullanan kişilerin kötü (LDL) kolesterol seviyelerinde önemli bir düşüş olduğu görüldü. Bununla birlikte görülen bu iyileşmenin, kullanılan doz ne kadar yüksek olursa o kadar fazla olduğu görüldü.
Kalp sağlığını iyileştirir
Zeytin yaprağı, kötü kolesterolün atardamarlarda birikmesini önlemede yardımcı olduğu için kan akışı artar ve kan basıncı ise düşer. Bu ise kalp hastalıkları riskinizin azalmasına yardımcı olur. Ayrıca bazı araştırmalar, aritmi yaşayan kişilerde normal kalp atışının kazanılmasına yardımcı olma konusunda zeytin yaprağı özütünün etkili olduğunu gösterse de bu konuda insanlar üzerinde daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Bağışıklığı geliştirir
Akdeniz diyetinin kanser, kalp hastalıkları, Parkinson ve Alzheimer hastalığı gibi kronik hastalıkların riskini azaltmayla ilişkili olduğu bilinmektedir. Zeytin yaprağının bu özelliği içerisinde bulunan oleuropeinin, virüs ve bakterilerle savaşma yeteneğinden kaynaklanmaktadır.
Bilişsel gerilemeyle savaşır
Zeytin yapraklarının antienflamatuar etkilerinin, Alzheimer gibi bilişsel hastalıklara karşı korunma konusunda yardımcı olduğu bilinmektedir. Bunun nedeni, zeytin yapraklarının oksidatif stres nedeniyle meydana gelen hasarı azaltabilmesinden kaynaklanmaktadır.
Kanser karşıtı özellikleri vardır
Bazı araştırmalar, zeytin yapraklarında bulunan polifenollerin anti-enflamatuar olduğunu ve serbest radikaller tarafından tetiklenen DNA hasarına karşı koruma sağladığını göstermektedir. DNA hasarı, bazı kanser türlerinin özellikleri arasında bulunmaktadır. Polifenollerin, yapıları sayesinde meme kanseri gibi hormonlarla ilişkili olan kanserlerin yayılmasını ve ilerlemesini yavaşlatma gibi etkileri olmaktadır.
Zeytin yaprağında bulunan ana polifenol olan oleuropeinin, bu kanser karşıtı aktiviteden sorumlu olduğu düşünülmektedir. Ayrıca hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen çeşitli araştırmalar, oleuropeinin cilt ve meme kanseri gelişimini önleme konusunda etkili olduğunu göstermektedir. Ancak oleuropeinin kanserle savaşan etkilerinin insanlar üzerinde kesin olarak kanıtlanmadığını göz önünde bulundurmanız gerekir.
Eklemlerinizi ve kemiklerinizi korur
Zeytin yaprakları, kireçlenme sorunu yaşayan hastaların ağrılarında ve eklem fonksiyonlarında iyileşme sağlayabilmektedir. Aynı zamanda yaşa bağlı olarak görülen kemikkayıplarının önlenmesinde de yardımcı olabilmektedir. Zeytin yaprağında bulunan oleuropein, kemik iliğinde bulunan yağ birikimini engelleyerek kireçlenmeyi önleyebilmektedir.
Zeytin yaprağı çayının tadı nasıldır?
Zeytin yaprağı çayının oldukça benzersiz ve hoş bir tadı vardır. Zeytin yaprağı çayını diğer çaylardan kolayca ayırt edebilirsiniz. Ancak çayı içmeden nasıl bir tadı olduğunu zihninizdecanlandırmak istiyorsanız, aklınıza yeşil çayı getirebilirsiniz. Zeytin yaprağı çayı, yeşil çaydan daha açık bir renkte olmakla birlikte oldukça hoş ve belirgin bir tada sahiptir.
Bu çayı içtiğinizde hafif bir acılık hissedebilirsiniz. Bunun nedeni esas olarak zeytin yaprağında bulunan oleuropein ve hidroksitirosolden kaynaklanmaktadır. Çayınızın acılığının az olmasını istiyorsanız, kısa süre demlemeniz daha iyi olacaktır. Ancak çayınızı daha demli içerseniz, zeytin yaprağında bulunan sağlık üzerinde faydalı kimyasallar açısından çayınızın daha zengin olmasını sağlayabilirsiniz.
Zeytin yaprağı çayı nasıl demlenir?
Zeytin yaprağı çayının kendine özgü bir tadı vardır. Bu çayı hafifçe demlemeniz, hoşunuza gidecek yumuşak bir tat elde etmenizi sağlar. Zeytin yapraklarını, bitki çayı presinde daha uzun süre demlediğinizde oluşabilecek güçlü tadı bir dilim taze limon, tatlandırıcı, bal, süt, şeker ya da diğer bitkisel aromalarla yumuşatmanız mümkündür.
Lezzetli ve sağlıklı karışımlar oluşturmak için zeytin yaprağını diğer bitkilerle ve çaylarla karıştırabilirsiniz. Zeytin yaprağı demleme yönteminizi değiştirdiğinizde zeytin yaprağı çayı içmeyi hayatınızda bir alışkanlık haline getirmeniz daha kolay olacaktır.
Zeytin yaprağı çayı yaparken kullanacağınız suya dikkat etmeniz önemlidir. Çayınızı demlerken mümkünse içme suyu ya da filtrelenmiş su kullanın. Sonrasında suyu kaynatın ve yaklaşık 185 dereceye kadar soğuyana dek dinlendirin. Suyun çok sıcak olması zeytin yaprağının yanmasına neden olarak acı bir tat oluşturabilir ve antioksidan olan polifenollerin sayısının azalmasına neden olabilir. Zeytin yapraklarını demlenmeye bıraktıktan sonra istediğiniz yoğunluğa bağlı olarak 3 ila 8 dakika dinlendirin.
Zeytin Yaprağı Çayı Tarifleri
Zeytin yaprağı çayınızı sade bir şekilde hazırlayıp tüketebileceğiniz gibi farklı şekillerde de hazırlayabilirsiniz.
Melisa otu, bal ve zeytin yaprağı çayı: Bu tarif için yarım fincan melisa otu, çeyrek fincan zeytin yaprağı, istediğiniz kadar bal ve su gerekiyor. Öncelikle suyu kaynatın. Sonrasında melisa otu ve zeytin yaprağını büyük bir kaba koyarak üstüne kaynattığınız suyu dökün. Çayı soğumaya bırakın ve yaprakları ayıklayarak bir sürahiye süzün. Çayınızı tatlandırmak için bal ekleyebilirsiniz. Sürahinin içerisine buz küpleri ile süslemek için taze melisa otu kullanın. Sonrasında bardaklara dökerek soğuk bir şekilde servis edin.
Portakal suyu, nane ve zeytin yaprağı çayı: Yarım fincan taze nane, çeyrek fincan zeytin yaprağı, bir fincan portakal suyu, şeker ya da balı hazır bulundurun. Öncelikle su kaynatın. Sonrasında suyu nane ve zeytin yapraklarının içinde olduğu geniş bir kaba dökün. Soğuyana kadar 15-20 dakika bekleyin. Nane yapraklarını ayıklayın ve suyu sürahiye aktarın. İçerisine portakal suyunu koyun ve tatlandırmak için isterseniz şeker ve bal ekleyin. Çayınızı buzdolabında soğutun ve servis ederken uzun bardaklar, buz ve süslemek için nane yaprakları kullanın.
Rahatlatıcı çay: Bu tarif için 2 tutam papatya, iki tutam zeytin yaprağı, iki tutam melisa otu, bir tutam kediotu, bir tutam lavanta, bir tutam nane yaprağı, bir tutam gül yaprağı, bir tutam limon otu (isteğe bağlı), tatlandırmak için bir çimdik muskat, vanilya özütü (isteğe bağlı) gerekiyor. Çayı hazırlamak için otları, çiçekleri ve baharatları cam bir kavanoza koyun. Sonrasında her bir bardak çay için sıcak suya karışımdan 1-2 çay kaşığı koyun. Çayınızı 3 ila 8 dakika beklemeye bıraktıktan sonra içebilirsiniz.
Zeytin Yaprağı Çayı Zararları
İyi bir sağlık ve uzun yaşam için doktorların önerisi genelde Akdeniz diyeti oluyor. Akdeniz diyetinde işlenmiş gıdalar azdır ve sağlık faydaları açısından zeytinyağı bolca yer almaktadır.
Zeytinin içerisinde bulunan ve saf zeytinyağında rastladığınız acımsı tada neden olan oleuropein, zeytinin sağladığı faydalardan sorumlu olan bileşendir. Bu bileşen sayesinde zeytinin sağlık üzerinde sağladığı faydalar çok sayıda olmakla birlikte zeytin yaprağı çayı ya da özütü tüketmenin genel olarak yan etkilerinin ya da zararlarının olduğu söylenemez.
Aşırı miktarlarda tüketmediğiniz sürece zeytin yaprağının sizin için bir zararı olmayacaktır. Ancak zeytinde bulunan oleuropein, kan basıncı halihazırda normalden düşük olan kişilerde düşük tansiyonun daha kötü hale gelmesine yol açabilir. Bununla birlikte kan şekerini düşürmekte ya da diyabeti düzenlemekte kullanılan ilaçları kullanıyorsanız, zeytin yaprağından elde edilen ürünler konusunda dikkatli olmalısınız. Bu nedenle ilaç etkileşimlerinden ve olası yan etkilerden kaçınmak için doktorunuza danışmanız önemlidir.
Zeytin Ağaçları ve Sanattaki Yeri
Zeytin ağaçlarının şifalı yapraklarından sonra Akdenizlilerin hayat ağacı olarak da bahsettiği zeytin ağaçlarından ve bu ağaçların sanatla ilişkisinden bahsetmemek olmaz.
Ünlü ressam Vincent van Gogh’u bilmeyen yoktur. Hollandalı ressam, natürmortlara ve manzaralara eserlerinde yeni bir soluk getirmiştir. Kendine özgü tarzıyla ön plana çıkan Van Gogh eserlerinde zeytin ağaçları, ayçiçekleri ve buğday tarlaları gibi manzaralara yer verirdi. Ressamın Zeytin Ağaçları isimli 1889 yılı yapımı tablosunda o yıllarda kaldığı hastanenin hemen dışında yer alan zeytin ağaçları yer alıyor.
Zeytin Ağaçları, Van Gogh için ayrı bir önem taşıyordu. Ressama göre zeytin toplayan kişiler, insanoğlu ile doğa arasındaki hayat döngüsünü yansıtıyordu. Bununla birlikte insanların doğayla olan etkileşimi de ressamın eserlerinde can buluyordu.